ingilizce kurs ararken nelere dikkat edilmeli
İngilizce Öğreneceklere Tavsiyeler

İngilizce Kurs Arayanlara İpuçları

Kimimiz okul zamanı iyi ingilizce öğretmenine rastlamak gibi bir şansa sahipken kimimiz bu şansa sahip değil. Dolayısıyla okuldaki İngilizce kimimiz için temeli bir türlü oturamayan bir ders. Temel oturmadığında da bu işi öğrenmek için hayli vakit ve emek harcamak gerekebiliyor çünkü yaş ilerledikçe dil öğrenimi zorlaşıyor. Tabii İngilizce dersi günümüzde büyük bir öneme sahip. Gerek iş sağlaması olsun gerek nitelik kazandırması, İngilizce öğrenmek herkese lazım. Hal böyle olunca veliler hemen bir kurs ya da özel öğretmen arayışına girebiliyor. Bu arayış bazen günler bazen aylar sürebiliyor.

Fakat kaliteli bir kurs bulacağım derken gereksiz zaman harcamanız işten değil. Tarihten günümüze gelen vakit nakittir sözünü hatırlatmak isteriz. Vaktiniz oldukça değerli dolayısıyla size sunduğumuz İngilizce kursu ararken bu naçizane rehber niteliğindeki yazımı iyi okumanızı öneririm. İngilizce kursu aramak hayli zor ve meşakkatli olduğunu düşünüyorsanız, size bu işin her boyutunu ele alarak yararlı bir yazı hazırladım. İngilizce kursunun avantajlarına ve dezavantajlarına değindim. İngilizce kurslarının herkese göre olmadığını ve nedenlerini birbir anlattım.

Bu yola baş koyduysanız, hangi adımları takip etmelisiniz ve para tuzaklarından nasıl kurtulursunuz bunları da gösterdim. Eh, İngilizce kursu tek başına yetmez dedim ve ek olarak yapabileceğiniz, İngilizceyi hayat tarzınız haline getirebileceğiniz öneriler sundum. Kafanıza yatmamış sorular olursa diye potansiyel merak edilecek sorulara birbir tatmin edici cevaplar vermeye çalıştım. Bu yazı ile birlikte İngilizce kurs arayanların akıllarını meşgul eden büyük soruları aydınlatacağımı düşünüyorum. Hadi başlayalım.

Türkiye’de İngilizce Eğitimi

Türkiyede İngilizce eğitimi, üzerinde yıllarca reform ve değişiklikler yapılan, son yıllarda da değeri oldukça artan bir konu. Bu konu üzerinde bu kadar değişiklik yapılması kimi öğrencinin temelini zedelerken kimi öğrenci de bu konuda oldukça şanslıydı. Bu işin tarihine bakacak olursak;

A. Osmanlı’dan Günümüze

Türkiye’de yabancı dil eğitimi Osmanlı zamanına dayanmakta. O zamanın lingua franca’sı (evrensel dili) Arapça ve Farsça olduğundan, dil eğitimi bu doğrultuda olmuştu. Fakat Osmanlı İmparatorluğu zamanında da dil eğitiminde tam anlamıyla bir başarı sağlanamamıştı. Osmanlı’nın son döneminde Fransızca başta olmak üzere yabancı dil eğitimi verilmiş; Galatasaray Lisesi’nde Fransızca, Robert Koleji’nde ise İngilizce eğitim verilmeye başlanmıştı. İngilizce’nin sonradan ortak dünya dili oluşu sebebiyle İngilizce’ye önem veriliyordu.

B. İngilizce Konusunda Yapılan Reformlar

Günümüze geldikçe İngilizce eğitimi önemini kaybetmedi. Hatta küçük yaşlarda ediniminin öneminin farkına varıldığında İngilizce eğitimi yaşı 4. Sınıfa çekildi. Sonrasında ise 2012-2013 Eğitim-Öğretim Yılı itibariyle yürürlüğe giren 4+4+4 eğitim sistemiyle küçük öğrencilerimizin İngilizce’yle tanışması 2. Sınıfa indirildi.

C. Bu Reformlar İşe Yaradı mı?

Tüm bu reformlar İngilizce eğitimine önem veriyor oluşumuzu desteklese de, hala bir şeyler ters gidiyor olmalı ki, yıllardır İngilizce öğretilmesine rağmen, çoğumuz tam anlamıyla İngilizce’ye hakim değiliz. Buna sebebiyet veren durumlardan biri de her yıl aynı şeylerin tekrar ediyor oluşudur. Öğretmenlerimizin sınıftaki öğrencilerin farklı öğrenme stillerine sahip olabileceğini gözden kaçırıyor oluşundan dolayı, tek tip bir öğretme gerçekleşmektedir. Öğrenciler ortaokulda, lisede ve hatta üniversitelerin hazırlık aşamasında bile aynı konuları tekrar edip duruyorlar. Bu yüzden de İngilizce’ye tam anlamıyla hakim olamıyorlar.

D. Okulda İngilizce Eğitimi Yetmeyebiliyor

Okuldaki İngilizce eğitiminin yetmediği yerde de veliler ya da yetişkinler İngilizce eğitimi için İngilizce kurslara ya da özel derslere başvuruyor.

2. İngilizce Kursuna İhtiyaç

Okulda görülen İngilizce eğitimi yetmediğinde özel derse ya da kurslara ihtiyaç olabildiğini söyledik. Bu ihtiyaç nasıl doğuyor? Bu başlık altında bunları ele alacağız. İngilizce temelinizi küçük yaşlarda oturtmaya çalışırken önünüze bazı engeller çıkmış olabilir. Gerek maddi, gerekse niteliksiz öğretmenlerin azizliğine uğramış olabilirsiniz. İngilizce’nin değerini büyüdüğünüzde iş ararken anlamış olabilirsiniz. Şu an bu yazıyı okuyorsanız, işin bir ucundan tutmaya karar vermişsiniz ve İngilizce kurs arayışına başlamışsınız ya da başlamak üzere olabilirsiniz. Dolayısıyla İngilizcenin yararlarını çoktan biliyorsunuz demektir bunları size söyleme gereği duymuyoruz.

İngilizce kursları hakkında kafanız karıştıysa da, en başından bu işin yararları ve zararları üzerine konuşabiliriz.

A. İngilizce Kursuna Gitmenin Avantajları

İngilizce kursları birbirinden farklılık gösterse de, birçok noktada size fayda sağlayabilir. Öğrenciyseniz okulda, yetişkinseniz de özel ders yardımıyla ya da kendi başınıza öğrendiğiniz İngilizce’den verim alamıyor olabilirsiniz. Bu işten ne kadar yararlanabileceğiniz %50 size ve çabanıza, %50 de gideceğiniz kursun size sunduklarına bağlı. Bunu unutmayın.

  • Kurslar, Sınıf Ortamında Daha Verimli Öğrenenler İçin Oldukça Değerlidir: Sınıf ortamında iyi bir öğretmen eşliğinde yürütülen aktivitelerle oldukça verimli dersler görebilirsiniz. Sınıf ortamı daha disiplinli bir ortam olacağından hem daha ciddi bir ortamda hem de interaktif bir şekilde İngilizce öğrenebilirsiniz. Sosyal öğrenme stiline sahip öğrenciler için oldukça verimli olan sınıf ortamında gerek İngilizce konuşabileceğiniz ve tartışmalara katılabileceğiniz bir ortam olacak gerek de yetişkin de olsanız çocuk da olsanız farketmeden interaktif oyunlar eşliğinde eğlenceli bir şekilde İngilizce öğrenebileceksiniz.
  • İngilizce Kursunda Birbirinden Farklı Öğrenme Stilinize Hitap Edecek Öğretmenlerle Çalışabilirsiniz: Çoğu İngilizce kurslarının bünyelerinde birçok İngilizce öğretmeni olabiliyor. Anadili İngilizce olanından tutun da çok iyi öğretmen becerilerine sahip öğretmenlerle çalışabilme fırsatı bulabilirsiniz. Her yiğidin farklı bir yoğurt yiyişi olduğu gibi, her öğretmenin de farklı bir öğretme şekli vardır. Kimisi derslerinde birçok oyunlar aktiviteler yapıp konuşma becerinize hitap ederken, kimisi birçok dinleme aktiviteleriyle dolu dersleriyle sizin dinleme becerinize hitap edebilir. O yüzden İngilizce kurslarında karşılaşabileceğiniz birden fazla öğretmenle birbirinden farklı İngilizce dersi görebilirsiniz.
  •  Sınıf Arkadaşlarınızdan Öğreneceğiniz Çok Şey Var: Akranların birbirine kattıkları bazen öğretmenlerin kattıklarından daha fazla olabiliyor. Çoğumuz okul zamanı bir sınıf arkadaşımızın bize anlattıklarını hala hatırlarız ya da sınav öncesi bizi çalıştıran arkadaş sayesinde yüksek notlar aldığımız olmuştur. Akran kılavuzluğu burada devreye giriyor. Sınıf ortamında İngilizce öğrenirken anlamadığınız bir konuyu sınıf arkadaşınız vesilesiyle iyice kavrayabilirsiniz. İnteraktif aktivitelerde de akranlarınızla İngilizce bir tartışma ortamında ya da İngilizce konuşmanız gereken ve grup olarak yapmanız gereken aktivitelerde sınıf arkadaşlarınız oldukça işe yarar olacaktır.Bu anlamda kursun okuldan farkı şu noktada devreye giriyor. Okuldaki sınıflar oldukça kalabalık ve seviye dağılımı karma olabileceğinden çok verimli olmayacaktır Kurstaki sınıflarınız ortalama sizin seviyenizde olacak ve sınıf nüfusu okuldakinden oldukça az olacaktır. Sınıf nüfusunun az ya çok olması sizin öğrenmenizi olumlu ya da olumsuz etkileyecektir. Bu kişi sayısına göre değişebilmektedir.
  • İngilizce Kursları Zamanınızı Daha Verimli Kullanmanıza Sebep Olur: Okula gidiyorsanız, İngilizce kursları okul çıkışlarınızda öğrendiklerinizi pekişterecek ya da üzerine yenilerini katabilecek zamanı size sağlayabilir. Haftasonlarınızda da bütün haftasonunuzu sizden çalmadan oldukça verimli ve etkili bir şekilde geçirebilecek zamanı size verebilir. Bu noktada iş kurslara kalıyor. İyi bir zaman ve plan yönetimi kurstan kursa değişebilmektedir. Kimisi sizin öğrenme tarzınız nasıl bir öğrenci olduğunuza göre bir plan yaparken kimi kurs bunu dikkate almaz ve sizi diğer öğrencilerle bir tutabilir. Bu da kurs araştırması yaparken değerlendirmeniz gereken bir özellik.
  •  Çeşitli Öğretmenlerden Birebir Ders Alabilirsiniz: İngilizce kurslarında sınıf ortamında gördüğünüz dersler dışında, kafanızda oturmamış, pekiştirmeye ihtiyaç duyduğunuz gramer konularında ya da size özel konuşma becerinizi geliştirecek, öğretmeninizle ingilizce konuşabileceğiniz birebir dersler alabilirsiniz. Öğretmenlerin çeşitli olmasının yanı sıra ister Anadili İngilizce olan bir öğretmenle konuşma becerinizi geliştirmeye yönelik dersler alabilir isterseniz de anadili İngilizce olmasa bile alanında oldukça başarılı bir öğretmenden gramer konularını pekiştirmeniz için ders alabilirsiniz. Sınıf ortamında göreceğiniz derslerin yanı sıra birebir derslerde bireysel gelişiminize oldukça katkı sağlayacaktır.
  • İngilizce Öğrenirken Alacağınız Ek Kaynak/Kitap Parası Ödemenize Gerek Kalmaz: İngilizce öğrenmeye yeni başladıysanız ya da bu yoldaysanız, İngilizce kaynak kitaplarının, setlerinin ne kadar pahalı olduğundan haberdarsınızdır. Kursların da belirli bir maliyeti oluyor tabii ki (yazımızın devamında maliyetlerinden bahsettik) fakat alacağınız kurs derslerinin yanı sıra size ek kaynak kitap sağlaması da sizin için büyük bir avantaj olacaktır. Derslerinizi bu kitaplarla destekleyerek daha verimli şekilde gerçekleştirebilir ve öğrendiklerinizi pekiştirebilirsiniz. Kaydolduğunuz ya kaydolacağınız İngilizce kursları, sizden ek kaynak kitap araştırması sorumluluğunu alır, üstlenir. Dolayısıyla hem hangi kaynak kitap alacağınız konusunda kafa karışıklığı yaşamaz hem de kursa vereceğiniz para, kaynak kitap için vereceğiniz parayı da karşılamış olur.
  •  İyi Bir Motivasyon Kaynağı Olabilir: Yukarıda da bahsettiğimiz gibi, sınıf ortamında öğrenmenin size katacağı çok şey var. Bunlardan bir diğeri ise sınıf ortamında tatlı bir rekabet ortamı olması ve bireysel başarınızı tadında bir kıyasla değerlendirebilecek olmanız. Kıyasıya bir rekabet sizin çalışma temponuza ve motivasyonunuza zarar verebilir fakat bunun tadında bırakılması sizin motivasyonunuza olumlu yönde katkı sağlayacaktır.
  • İngilizce Kursları Sayesinde Dinamik Bir Çalışma Stiline Sahip Olursunuz: İngilizce öğretmeye yönelik kurslar, tamamen kendini bu alana adadığından, burada öğrenecekleriniz, yapacaklarınız (kurstan kursa değişse de) sadece İngilizce eğitiminize yönelik olacaktır. Verilen ödevler, yapılan yoğun dersler, birebirlerle oldukça iyi bir tempo tutmanızı sağlayacaktır. Belli bir disiplin ve müfredat çerçevesinde gerçekleştirilen bu öğrenme ortamı sizi İngilizce eğitiminiz boyunca oldukça dinç ve dinamik tutacaktır. Bu tempoya ayak uydurabilirseniz çok şey kazanacağınızdan emin olabilirsiniz.

İngilizce kursların dezavantajları

B. İngilizce Kursuna Gitmenin Dezavantajları

Söz konusu İngilizce öğrenmekse, işin eksilerini artılarını iyi değerlendirmenizde fayda var. İngilizceyi kursa giderek öğrenmeyi seçtiyseniz, bu işin enini boyunu tartmalısınız. Her işte nasılsa bu işte de avantajlar olduğu gibi dezavantajları da var. İngilizce öğrenmek emek istediği için böylesine önemli konularda her detayı iyice ölçüp tartmanız gerekebilir. Dolayısıyla size işin her boyutunu değerlendirmeniz adına karşılaşabileceğiniz birkaç sorunu sıraladık:

  • Sınıf Ortamında Öğrenmek Size Göre Olmayabilir: Okulda aldığınız İngilizce derslerinin etki etmemesi ve desteğe ihtiyaç duymanızın sebebi sınıf ortamının dikkatinizi dağıtacak birçok uyarana sahip olması olabilir. Bireysel öğrenme stiline sahip olabilirsiniz dolayısıyla yapılan grup çalışmalarından ne keyif alırsınız ne de verim alırsınız. Sınıf ortamında izole olabilir ve dersin çoğunu kaçırabilirsiniz. Bu başınıza her yerde gelebileceğinden okul, kurs farketmeksizin sizin öğrenme şeklinizle ya da kişiliğinizle alakalı olabilir.
  • Rekabet Ortamı Size Göre Olmayabilir: Yukarıda bahsettiğimiz, rekabet konusu size hitap etmeyebilir. Tadında bir rekabet bile olsa başkalarıyla kendini en ufak bir kıyas öğrenmenizde bozukluklar yaratabileceği gibi, karşılaşacağınız sınıf arkadaşlarınız da bu rekabetten kötü bir şekilde beslenebilir. Bunlar tamamen şans olsa da en ufak ihtimali göz önünde bulundurmak gerekir. Bireysel başarınızı bireysel bir şekilde takip etmekten daha çok keyif alabilirsiniz. Kendi kendinize çalışırken ya da özel bir öğretmen yardımıyla aldığınız dersler size İngilizce adına çok şey katabilir.
  •  Öğretmenleriniz Sınıf Yönetimi Konusunda Başarısız Olabilir: Evet yanlış duymadınız. Sınıf yönetimi konusunda başarısız öğretmenler var aramızda maalesef. Siz de denk gelebilirsiniz. Dolayısıyla sınıfınızdaki herkesi aynı öğrenme stiline sahip olarak değerlendirip hazırladığı aktiviteleri de bu doğrultuda uygulayacaktır. Yani sizin sosyal zeka, işisel zeka ya da görsel zeka gibi birbirinden farklı öğrenme tarzlarına sahip olabileceğinizi göz önünde bulundurmaz ve siz ders size hitap etmediği için sınıf içinde izole olabilir ve paranızı boşa vermiş olabilirsiniz.
  • Gideceğiniz Kursun Kaynak Kitapları Yeterince Nitelikli Olmayabilir: Yukarıda İngilizce kurslarının avantajları arasında size sağladıkları kaynak kitapları göstermiştik. Bu kursun size sağladığı kaynak kitapları yeterince nitelikli olmazsa size bir şey kazandırmaz dolayısıyla bu konuda kısacağınız bütçenin de bir önemi kalmaz. Ek kitap ihtiyacı doğurabilir. Aşağıda bahsettiğimiz nelere dikkat etmeniz gerektiği konusunda bir diğer maddemiz de bu. Başvuracağınız kursun kaynak kitapları nasıl nitelikler taşıyor? Yazarları kimler ve herkese hitap edebilecek düzeyde kitaplar mı? Sadece okuma becerinizi geliştirecek tarzda mı? Yani tek bir becerinize hitap edecek olması size zaman kaybettirir dolayısıyla kursun kullandığı kaynakları iyice araştırmalısınız.
  • Kaydolacağınız Kurs Evinize Çok Uzak Olabilir: Her ne kadar önemsiz bir madde gibi gözükse de aslında size zaman kaybettirecek ya da enerjinizi boşa kaybettirecek bir durum bu. Evinize çok uzak olan bir kursa sabah saatlerinde bir derse gittiğinizi düşünecek olursak uykunuzdan çok fazla feragat edip ölü gibi varabilirsiniz. Bu da derslerden alacağınız verimi oldukça düşürür. Özellikle İzmir, İstanbul ya da Ankara gibi büyükşehirlerde yaşamıyorsanız, çok iyi bilirsiniz ki çoğu kurs şehir merkezinde yer aldığı için kiminize oldukça uzak kalabiliyor. Dolayısıyla bu kimisi için bir şanssızlıkken kimisi için de kaçınması gereken ve başka alternatif kurslar araştırması gereken bir durum.
  • Sınıflarınız Çok Kalabalık Olabilir: Çevrede çok bilindik ve ünlü bir kurssa ya da büyükşehirde yaşamıyor ve gidebileceğiniz tek kurs oraysa, sınıflar fazla yoğunluk sebebiyle kalabalık olabiliyor. Sınıfların kalabalık oluşu kimi kursun elinde olmasa da kimisi de ne kadar az sınıf olursa o kadar iyi diye düşünüp 25-30 kişilik kurs sınıfları açıyor. Bu da okulunuzdan farksız oluyor haliyle. Kursların bir diğer avantajı da sınıfların fazla kalabalık olmamasıyken, böyle bir durum da ortaya çıkabilir ve dezavantaja dönüşebilir. Sınıf nüfuslarını da göz önünde bulundurun.
  •  Anadili İngilizce Olan Hiçbir Öğretmenle Karşılaşamayabilirsiniz: Bazı kursların bünyelerinde anadili İngilizce olan öğretmenler olmayabiliyor. Bu kesinlikle olmaması gereken, çok yanlış bir durum değil tabii ki ama dezavantaj sayılabilir. Çünkü İngilizce öğrenme süreciniz boyunca anadili İngilizce olan insanları sadece film ve dizilerde görmemelisiniz. Günlük hayatınızda da İngilizceyi anadili olan birinden duymak ve öğrenmek çok daha işinize yarayacaktır.
  • Anadili İngilizce Olan Öğretmen Size Hiçbir Şey Katamayabilir: Anadilinin İngilizce olmasıyla her şey bitmiyor tabii ki. Öğretmenlik vasfı kazanmış bir kişinin, öğretmenliğe dair her şeyi bilmesi ve uygulaması gerekir. Dolayısıyla anadili İngilizce olan bir öğretmen her zaman daha iyidir demek doğru olmaz. Bazı kurslar sırf anadili İngilizce olduğu için öğretmenliklerini göz önünde bulundurmadan işe alabiliyor. Böyle öğretmenlere rastlarsanız hemen kaçın!

3. İngilizce Kursuna Gider misiniz?

Bu soruyu biz size soruyoruz. Cevabı konusunda emin olabilirsiniz ya da soru işaretleriniz olabilir. İngilizce öğrenme sürecinde kendinizi iyi tanıdığınızdan emin olmalısınız. Kendinizi sadece iki soruya cevap vererek tanıyabilirsiniz. Sizlere bu soruları ve sizler için alternatif cevaplar sunduk. Buyrun bir göz atın:

A. Nasıl Bir Öğrencisiniz?

Bu soruya “İyi bir öğrenciyim” , ya da “Tembelim ders çalışmayı sevmiyorum” gibi kendinize bir takım sıfatlar vererek cevaplıyor olmanız yeterli değil tabii. Tembel olmanızın ya da kendinizi tembel olarak tanımlamanızın çeşitli sebepleri olabilir. Bunlar çeşitli zeka türleri ve zamanında karşılaştığınız öğretmenler yüzünden olmuş olabilir. Sınıf ortamında verimli öğrenemiyorsunuz ya da öğretmen kaynaklı bir problem yaşıyor olabilirsiniz. Sizler için çeşitli zeka türleri ve bu zeka tiplerinin kurslarda nelerle karşılanabileceğini gösteren bir liste hazırladık. Hem kendinizin öğrenme stilini öğrenebilir hem de kursa gitmek sizin için doğru mu yanlış mı bu açıdan karar verebilirsiniz.

  • Dilsel Zeka: İlk aklınıza gelen çıkarım şu olmamalı; ben İngilizceyi kolay öğrenemiyorum ben dilsel zekaya sahip değilim.Bu oldukça yanlış çünkü sizin İngilizce öğrenememenizin sebebi size hitap edecek bir eğitim almıyor oluşunuzla alakalı. Dilsel zekaya sahip olmasanız da bu sizin kesinlikle İngilizce öğrenirken zorlanacağınız anlamına gelmiyor. Bu zekaya sahip bir öğrenciyseniz okuyarak ya da yazarak öğrenirsiniz ve özellikle kelime bilginiz oldukça iyidir.
  • Görsel Zeka: Haritalar ve görselli flaş kartlar gibi gösel materyallerle İngilizceyi daha akılda kalıcı öğreniyorsanız siz görsel zekaya sahipsiniz demektir.
  • İşitsel Zeka: Öğretmenin ağzından çıkan her kelimeyi not almak zorunda kalmadan sadece dinleyerek de etkili bir şekilde öğrenebiliyorsanız siz tam işitsel zeka sahibi bir öğrencisiniz demektir.
  • Kinestetik Zeka: Deneyimleyerek öğrenmek ve öğrenme sürecinde en verim aldığınız dersler beş duyu organınızla öğrendiğiniz derslerse siz de mis gibi bir kinestetik öğrencisiniz. Dersin konu ve içeriğine bağlı olarak gösterilen somut materyaller ile zenginleştirilmiş dersler ve sınıfta hareket halinde olduğunuz dersler tam size göre!
  • Mantıksal Zeka: Öğrenirken mantıksal bir zekaya sahipseniz sistematik ve kurallı öğretilen her şeyi çok iyi öğrenme potansiyeline sahipsiniz demektir.
  • Bireysel Zeka: Adından anlayacağınız üzere, sınıf ortamı ve grupla işlenen derslerde içinize kapanıyor ve kendinizi çok iyi ifade etme fırsatı yaratamıyorsanız ve kendi başınızayken ya da özel dersle çok daha verimli bir öğrenme gerçekleşiyorsa siz de bireysel zekaya sahipsiniz demektir.
  • Sosyal Zeka: Akranlarınızla çalışırken ya grup ortamında bir etkinlik sırasında çok eğleniyor ve verimli bir öğrenme gerçekleştiriyorsanız siz sosyal zekaya sahipsiniz demektir. Grup çalışmalarında oldukça aktif ve İngilizce derslerinde sınıf ortamında konuşmaya can atabiliyorsunuz.

B. Nasıl Bir Öğrenme Ortamına İhtiyacınız Var?

Yukarıda sıraladığımız zeka turlerinden kendinize yakıştırdıklarınız olmuştur elbette. Kendinizi biraz olsun öğrenirken gözlemlediyseniz size göre en az 2 tane saptamışsınızdır. Zeka türlerine şöyle bir baktığınıza ve hangi öğrenme tipine sahip olduğunuzu gördüğünüze göre, sırada sizin ihtiyacınız olan öğrenme ortamına karar vermek var. Sizi bu konuda da yalnız bırakmadık ve aşağıda size yardımcı olabilecek bir liste hazırladık. Bir göz atın:

  • Dilsel zekaya sahipseniz, gideceğiniz kurslarda size en hitap edecek ders diye bir şey yok. Dilsel zekaya sahip biri, dil üzerine öğretilen her şeyi bir şekilde çabuk öğrenebilir ve üzerine çalışırken oldukça keyif ve verim alır. Dolayısıyla kursta öğretmenleriniz gramer çalışmaları, okuduğunu anlama çalışmaları ve kelime öğretme çalışmaları yaparken öğrenme açısından aktif olursunuz.
  • Görsel zekaya sahipseniz, kurslardaki sınıflarınızda İngilizce panoları hazırlamak hoşunuza gidebilir ve sizin için oldukça verimli bir materyal olacaktır. İngilizce dersi esnasında kullanılan somut materyaller dersin içeriğiyle özdeşleşince inanılmaz keyif ve verim alacaksınız. Belli bir konu üzerine tahtada yapılan zihin haritası oldukça görsel bir destekleyicidir sizin için. Videolarla desteklenen dersler de sizin için oldukça verimlidir.
  • İşitsel zekaya sahipseniz, derslerde gerçekleşen konuşma etkinlikleri, öğretmenin yaptırdığı dinleme ve soruları cevaplandırma aktivitelerinde oldukça başarılısınız. Göreceğiniz derslerin bu anlamda bol bol dinleme ve konuşma açısından etkinliklerle zenginleştirilmesi önemli. Bunun yanı sıra tabii ki okuma ve yazma becerileriniz de yine sesli okuma çalışmaları ve duyduğunu yazma şeklinde geliştirilebilir.
  • Kinestetik zekaya sahipseniz, İngilizce derslerinizin oldukça hareketli ve deneyimleyerek geçmesi sizin yararınıza olacaktır. Bol bol eğlenceli drama aktiviteleri, çeşitli hareketli oyunlarla zenginleştirilmiş bir ders sizin için oldukça verimli geçecektir. Somut materyaller kullanılan dersler de hem görsel açıdan hem de 5 duyu organlarınızla deneyimleme fırsatı bulabilmeniz açısıdan destekleyicidir.
  • Mantıksal zekaya sahipseniz, sizin için uygun olan sınıf ortamında ve planan derste hangi alan için İngilizceyi öğreniyorsanız ya da sınav İngilizcesi alıyorsanız sınava dair ufak ipuçları ve soru tiplerini nasıl çözmeniz gerektiğine dair bir takım öneriler almanız sizin için oldukça verimli olacaktır. Bunun yanı sıra gramer derslerinde de öğretilen bir takım gramer kurallarını öğrenmek sizin için hayli kolay olacaktır.
  • Bireysel zekaya sahipseniz, kendi başınıza iyi bir çalışma planı çıkarabiliyor ve buna harfiyen uyabiliyorsanız takdir ediyor ve bireysel zekaya sahip olduğunu bir daha hatırlatıyoruz. Bu demek değildir ki kurslar sizin işinize yaramayacak. Her ne kadar özel ders daha çok size hitap etse de kurslarda da yapılan derslerde ve sınıf ortamında bireysel aktivitelerde başarı gösterebilirsiniz.
  • Sosyal zekaya sahipseniz, sınıf ortamı tam size göre bir ortam olacak ve aktif bir öğrenci olabilirsiniz. Grup aktiviteleri, yaratıcı drama, drama ve doğaçlama gibi dersi olumlu yönde destekleyen aktivitelerden oldukça verim alabilirsiniz. Sınıf içinde konuşulanları tartışılanları kolayca kapabilir ve katılım gösterebilirsiniz.

4. Kurs Seçim Rehberi

İngilizce kurslarının avantajları ve dezavantajlarına göz gezdirdiniz ve kendinizin öğrenciliğini ölçtünüz. Şimdi sırada gideceğiniz İngilizce kursunu nasıl seçmeniz gerektiğine dair naçizane rehber niteliğinde bir başlık açtık. Bu işin inceliklerini, püf noktalarını iyice bilmelisiniz ki sonrasında başınız ağrımasın. İngilizce eğitimi öneminin arttığı şu devirde çok iyi ve sizin ihtiyaçlarınızı karşılayacak nitelikte kurslar varken tam tersi sadece para tuzağı ve para tuzağı olmasa bile sizin ihtiyaçlarınıza göre bir kurs olmayabilir. Her konuda olduğu gibi eğitiminizde de kendi ihtiyaçlarınızı göz önünde bulundurmalısınız.

A. Seçeceğiniz Kursların Lokasyonuna Dikkat Edin

Bu konunun öneminden yukarıda da bahsetmiştik. Tekrar bahsetmekte fayda var. Kursunuzu seçerken evinize ya da iş yerinize uzaklığını göz önünde bulundurursanız enerjinizin yarısını yollarda geçirmemiş olursunuz. Büyükşehirlerde yaşıyorsanız belki bu sizin için daha kolay olabilir. Evinize yakın kursu seçebilecek alternatifleriniz bulunuyor. Tabii ki illa yakın olması şart diye bir şey yok fakat bu da İngilizce eğitiminizi olumlu ya da olumsuz yönde etkileyebilecek bir durum olduğu için bu durumu göz önünde bulundurmalısınız.

B. Seçeceğiniz Kursun Vizyonu ve Misyonu Oldukça Önemli

İngilizce eğitimi oldukça önemli bir konu olduğundan, kendiniz için bütçeniz doğrultusunda alabileceğiniz en iyi eğitimi almak istersiniz değil mi? Bu noktada seçeceğiniz kursun yaşadığınız yerdeki vizyonu ve kendince edindiği misyonu, uyguladığı kaliteli bir müfredata sahip olmalı. Bu yüzden bunun da araştırmasını iyi yapmalısınız.

Kursun tanınırlığını iyice teyit edin, öğretmenlerini nasıl seçiyorlar dikkat edin. Zaten bir eğitim kurumunun vizyonunu belirleyen en önemli noktalardan biri öğretmenleri ve verdiği eğitimdir. Dolayısıyla öğretmenlerinin oldukça kalifiye olmaları gerekir.

Birden fazla franchising’i var mı? Yoksa o muhitte tek bir tane mi o isimde kurs var? Franchisinlerinin hepsi hemen hemen aynı eğitimi sağlayabiliyor mu? Gibi sorulara kendinizi tatmin edebilecek cevaplar verebiliyorsanız seçime bir adım daha yaklaştınız demektir.

Franchisingleri olsun olmasın bir kurs butik bir etüt merkezi de olabilir. Birden fazla yerde bulunmaması o kursun kaliteli eğitim vermiyor anlamına gelmez. Çok kaliteli eğitime sahip ve bünyesinde çok kaliteli hocalar barındıran butik etüt merkezleri de var. O yüzden bu durumu da göz önünde bulundurun.

Bir İngilizce eğitim veren kursun en temel misyonu sizin de tahmin edeceğiniz üzere İngilizce öğretmektir. Para tuzağı bir kursa denk gelirseniz, ardınıza bakmadan uzaklaşın! Günümüzün İngilizce Kurs fiyatlarına da yazımızın ilerleyen bölümlerinde yer verdik.

C. Kursun Oluşturduğu Sınıf Düzenini Araştırın

Kursların oluşturdukları sınıf ortamı değişkenlik gösterebiliyor. Bu olumlu yönde de olabiliyor, olumsuz yönde de. Klasik sınıf düzenleri artık hepimizin sıkıldığı ve sınıftaki aktif rolün sadece öğretmene ait olduğunu gösteren bir düzen. İngilizce öğrenirken aradığınız bir diğer şey de ders planına göre oluşturulmuş sınıf düzeni olmalıdır.

Öğretmeni merkeze oturtan ve öğrenciye pasif rol bırakan klasik sınıf düzeni her ders için uygulandığında alınan verim gitgide azalabiliyor. Oysa ders planında o gün bir oyun oynanacaksa o sınıf düzeni ona göre değiştirilebilmelidir.

Sınıf düzeni değişikliği konusunda esnek olan kurslar bulmalısınız. Zira bazı kursların sınıfları oldukça küçük olduğu için klasik sınıf düzenini maruz bırakılabiliyor.

Klasik sınıf düzeni tamamen desteklemediğimiz bir düzen değil elbette fakat öğrenci iletişimi sınıf içinde interaktivite öğretmenin öğrencilerle iletişimi açısından çok da uygun bir sınıf düzeni olduğu söylenemez.

U şekli sınıf düzeni ya da yuvarlak şeklinde herkesin birbirini karşılıklı görebileceği, bir sohbet havası yaratan ve yine tamamen olmasa da öğretmenin ortada herkesi görebileceği şekilde oturduğu bir sınıf düzeni, dil öğretimi için oldukça önemli.

Dil pratik yapılmazsa sadece teori yetmez. Dolayısıyla dilin pratiğini de konuşarak yapabilirsiniz. Bu yüzden sınıf düzeninin klasiğin dışına çıkması önemli. Araştırdığınız kurslarda buna dikkat edin ve kursun bu konuda ne kadar esnek olduğunu öğrenin.

Tabii İngilizceyi öğrenme amacınıza bağlı olarak bu, üzerinde ısrarla durmanız gereken bir konu değil. İş ingilizcesi, sınav ingilizcesi gibi amacınız kariyerle alakalı olduğunda zaman kısıtlı olabiliyor. Bu sınıf düzeni konusunda ısrarcı olması gerekenler, küçük yaş grubunda öğrencilerin velileri ve gerçekten İngilizceyi konuşabilmek iletişebilmek isteyenler göz önünde bulundurmalı.

Sınıf düzeni dışında göz önünde bulundurmanız gereken bir diğer nokta ise oluşturulan sınıflardaki öğrencilerin birbirleriyle uyumu.

Sınıflar isimlerin alfabetik sıralamasına göre mi oluşturuluyor yoksa seviyeye göre mi? İkinisin de kendince dezavantajları var.

Alfabetik sıraya göre oluşturulan sınıflarda seviyelerin karma olması, düşük seviyedeki öğrencilerin yüksek seviyedeki öğrencilerden bir şeyler öğrenebilir oluşudur. Yüksek seviyedekileri bu durum geriletebilir ve öğretmenin ders planı hazırlaması bu anlamda zorlaşabilir.

Seviyeye göre hazırlanan sınıflarda da özellikle düşük seviyeli sınıflarda herkes düşük seviyeli olduğundan ilerleme kaydetmek biraz yavaşlayabilir.

D. Kursun Sağladığı Kaynaklar

Zurnanın artık dile geldiği nokta biraz da burası. Çünkü verilen eğitimi destekleyecek kaynak kitaplar, aslında verdikleri eğitimin %50sini oluşturuyor. Hangi yayınları kullanıyorlar, bilindik yayınlar mı? Kurumun kendi yayını mı? hangi öğretmenler bu işin içinde yer almış ve bu öğretmenler kitap çıkarabilmek için yeterli düzeyde mi? Bunlar oldukça önemli.

  • Bunu direkt kurumun ilgili çalışanlarına sorduğunuzda alacağınız yanıt çok net olumlu olacaktır. Hiçbir kurum kendi sağladığı kaynağı yermez.
  • Bunu araştırabilmenizin bir yolu çevrenize sorup soruşturmak olabilir. O kursa gidip eğitim almış ve memnun kalmış kişilerden yardım alabilirsiniz.
  • Kendiniz internetten detaylı bir araştırma yaparak da tatmin edici bir cevaba ulaşabilirsiniz.
  • Bir de tereddüt etmeden adını duyduğunuz anda kursa kayıt yaptırmanız gereken yayınlar var. Bunlar seviyenize göre isimleri değişiklik gösterse de aynı yayınevlerinin elinden çıkmaktadır.
    • Longman
    • Oxford Press
    • Cambridge
    • Yerli olarak da Hacettepe Taş Yayınları

E. Kursun Bünyesinde Yer Alan Öğretmenlerin Bilincinde Olun

İngilizce kursunun en temel yapı taşlarından biri de sahip olduğu öğretmenlerdir. Çoğu öğrenci, bir kursun çevresince iyi tanındığından, evine yakın olduğundan ya da kaynaklarının, olanaklarının onlara göre uygun oluşundan dolayı düşünmeden kaydoluveriyorlar fakat gözden kaçırdıkları büyük bir durum oluyor: Öğretmenleri.

  • Bir kursun bünyesinde barındırdığı öğretmenlerin hepsini didik didik araştıramayabilirsiniz. Bu oldukça zaman kaybettiren bir durum olacaktır sizin için. Sadece dikkat etmeniz gereken birkaç noktayı atlamamanız için size naçizane önerilerimiz olacaktır.
  • Öncelikle iyi bir İngilizce eğitimi almak istiyorsanız, gideceğiniz kursta en az 1 tane anadili ingilizce olan öğretmen olup olmadığına bakabilirsiniz. Bu olması gereken büyük bir şart değil tabii ki ama anadili İngilizce bir öğretmenle sohbet ederken, uzmanlık alanının İngilizce öğretimi olmasından dolayı sizin için iyi bir gözlemci olacakır. Kurduğunuz cümlelere dikkat edecek ve yeri gelince uygun bir şekilde düzeltecektir.
  • Anadili İngilizce olan öğretmenler sınıf ortamında Türkçe ya da anadiliniz neyse onu konuşmanıza fırsat vermez. Anlaşamayacağınız için İngilizce konuşmak zorunda kalacaksınız ve ders boyunca da, sınıf arkadaşlarınız bu işi bozmazsa, hep İngilizce girdi almış olacaksınız.
  • Anadili İngilizce olması dışında iyi bir öğretmenlik eğitimi almış olması da oldukça önemli bu öğretmenlerimizin. Çoğu kurs, tabir-i caizse öğrenci çekmek adına anadili İngilizce olan fakat öğretmeyi bilmeyen öğretmenleri çalıştırabiliyor. Veliler ya da sizler de bunun, sizin için iyi bir kazanç olacağını düşünüp tuzağa düşebiliyorsunuz fakat asıl kazancı sadece kurs sahipleri almış oluyor.
  • Sınıf yönetimini bilmeyen fakat anadili İngilizce olan birçok öğretmenle karşılaşabilirsiniz. Fakat bir öğretmenin sadece sohbet edebilmekten çok daha fazla şey katabiliyor olması gerekiyor sizlere.
  • Anadili İngilizce olmayan öğretmenlere daha çok iş düşüyor bu noktada. Kurs sahipleri eğer öğretmen seçmede çok titiz değilse, her diplomalı öğretmeni işe alabiliyor fakat yine göz önünde bulundurmanız gereken durum öğretmenlerin özgeçmişi olacaktır.
  • Ben işveren değilim ki? Nasıl edinicem öğretmenlerin özgeçmişlerini? Diye sorabilirsiniz kendi kendinize. Fakat bunu sözlü olarak kurs sahiplerine uygun bir dille sorarsanız size bu bilgileri kısmen de olsa verebilirler.
  • Kursa kaydolduktan sonra geç olacağını düşünmeyin, derslerine girdiğiniz öğretmenleri de gözlemleme fırsatı bulabileceksiniz. Size hitap etmeyen öğretmenler çoğunluktuysa orada zaman kaybetmek zorunda değilsiniz.
  • Anadili İngilizce olmayan öğretmenlerin iyi seviyede ve düzgün bir aksanla İngilizce konuşabiliyor olması da oldukça önemli. Tabii ki anadili İngilizce olmayan biri için anadili gibi İngilizce konuşmak hayli zor olacak fakat bunun eğitimini veren birinden yanlış bir gramer ve kötü bir aksanla İngilizce konuşmasını kabul edemeyiz.
  • İyi bir girdi sağlanması adına derslerde iyi bir İngilizce duymanız oldukça önemli.
  • Öğretmenlerin ders işleme stilleri de oldukça önemli. Tek düze sıkıcı bir İngilizce dersi çekilmez olacaktır. Dil öğrenmek zevkli bir işken bunu oldukça sıkıcı hale getirebilen öğretmenler de olabilir. Dolayısıyla size bir şey katmayacağını düşündüğünüz öğretmenin derslerine girmek zorunda hissetmeyin kendinizi ve fırsatınız varsa değiştirmekten çekinmeyin.
  • Öğretmen en önemli kısım bu noktada bu yüzden kendi eğitiminize önem veriyorsanız eğitim alacağınız insanları araştırmaktan korkmayın. Israrcı olun ve tek düze kalıplaşmış sıradan İngilizce derslerinden kaçının.

F. Kurs Fiyatları

Dikkat etmeniz gereken bir önemli husus da kaydolacağınız kursun fiyatları. İngilizce kurs fiyatlarının birçok değişkeni var. Bunlardan bazıları;

  • İngilizceyi öğrenme amacınız ( İş İngilizcesi, Akademik İngilizce, Genel İngilizce, Sınav İngilizcesi)
  • Kursun bulunduğu mevkii
  • İngilizce seviyeniz

Bu saydıklarımız en genel değişkenler olup, kurum sahiplerinin de         kendilerince başka değişkenleri olabilir. Bu saydığımız değişkenleri göz önünde bulundurduğunuzda bütçenize göre, gereksiz paralar vermeden bu işin içinden çıkabilirsiniz. Sizin için en uygun fiyatlı kursu bulmanız için bu değişkenleri kendinizce yorumlayabilirsiniz. Size yardımcı olması açısından birkaç bilgilendirme yapmak istedik:

  • İngilizceyi öğrenme amacınız fiyatlandırmayı nasıl etkiler?

İş İngilizcesi almak istiyorsanız, iş ingilizcesi veren eğitim kurumlarının size sundukları alanınızla ilgili bilmeniz gereken diyalog kalıpları ve terimsel İngilizce kelimelerle dolu olacaktır. Bunun için özel bir eğitim planına sahip kurslar, iş ingilizcesi için fiyatlandırmayı da daha farklı yapıyorlar haliyle. Kur mantığıyla değil de saat üzerinden bir fiyatlandırma yapılmaktadır.

Akademik İngilizce almak istiyorsanız, kariyer planlarınıza yönelik yani yurtdışında kabul görmek için gireceğiniz yeterlilik sınavlarına hazırlanmanız gerektiğinden alacağınız eğitim de bu yönde olacaktır. Gerek sınava yönelik taktikler gerek de mülakatlara hazırlayacak cinsten size kazandırılacak bir takım beceriler ön planda tutulacaktır. Yine kur sistemiyle değil saat başı bir ücretlendirme yapılacaktır. Akademik İngilizce, iyi  bir eğitim almanız ve yeterlilik sınavlarına, mülakatlara hazır olabilmeniz için uzun bir eğitim sürecinden geçebilirsiniz.

Sınav İngilizcesi almak istiyorsanız, kursa başlayacağınız tarihten sınavınıza kadar olanki süreçte bol bol soru çözdürecek ve size soru taktikleri sağlayacak aktif bir rolde olacaktır kurslar. Dolayısıyla size buna uygun bir ders planı hazırlayacaklar, sınav ingilizcesi ülkemizde rağbet gören bir eğitim olduğundan fiyatlandırması da lokasyonuna ve sağladığı eğitim ya da kaynaklarına göre değişiklilik gösterecektir. Bu da kur şeklinde değil fakat seviyenize göre değerlendirilecek ve ders saatine göre bir ücret belirlenecektir.

Genel İngilizce almak istiyorsanız, İngilizceyi daha fazla insanla iletişebilmek, kendinizi başka bir dilde de ifade edebilmek için istiyor olabilirsiniz. İzlediğiniz dizi ve filmleri altyazısız izlemeden gülebilmek, anlayabilmek istiyorsanız da yine başvuracağınız alan bu olacaktır. Genel İngilizce için başvurduğunuz kursta kur sistemi uygulanacaktır ve öncesinde bir sınava tabii tutularak başlamanız gereken kur belirlenecektir. Ücretlendirme de yine kur başına belirlenecektir. Bir kuru ne kadar sürede atlayacağınız size bağlı.

  • Kursun bulunduğu mevkii fiyatlandırmayı nasıl etkiler?

Kaydolacağınız kurs hangi şehirde bulunuyor? Merkezi bir yerde mi yoksa şehir merkezinden uzakta mı? Bunlar da kursların lokasyonundan kaynaklanan fiyat değişkenleri. Büyükşehirdeki her kurs daha pahalı olacak diğer şehirlerdekiler daha ucuz olacak diye bir şey söz konusu değil tabii ki. Bu durumu etkileyen başka değişkenler de olduğunu söylemeliyiz.

  • İngilizce Seviyeniz fiyatlandırmayı nasıl etkiliyor?

Kaydolacağınız kursta eğer genel ingilizce almak için gidiyorsanız ücretlendirmenin kur sistemiyle yapıldığını söylemiştik. Kursların yaptığı seviye ölçme sınavından sonra seviyeniz ne kadar düşük çıkarsa o kadar fazla kur alacaksınız demektir. Dolayısıyla bu ücretlendirme size bağlı. Ne kadar çok kur alırsanız o kadar para ödeyeceksiniz demektir.

KURS FİYATLARI 2019-2020

Ücretlendirmeyi etkileyen değişkenleri okudunuz. Şimdi de sırada genelgeçer kurs fiyatlarını öğrenmekte. Kurstan kursa değişkenlik gösterse de bu sektörün fiyatları hakkında kafanızda bir şeyler oluşturması adına sizler için liste* derledik:

  • İngilizce Konuşma Kursu : 4 ay / 96 saat / 1900-2400 TL
  • Sınav İngilizcesi Kursları: 9 Ay / 180 saat/ 2400-4100 TL
  • Genel İngilizce Kursları: 15 ay / 512 Saat / 1500-7500 TL
  • İş İngilizcesi Kursları: 3 Ay / 140 Saat / 500-1500 TL
  • Online İngilizce Kursları: Ücretsiz dersler bulabileceğiniz gibi, çok uygun fiyatlarla da eğitim alabilirsiniz. Araştırmanızda fayda var.

*Liste İstanbul ilindeki İngilizce kursları baz alınarak oluşturulmuştur.

5. İngilizce Kursuna Başlayacaklara Rehberlik Edecek Öneriler

İngilizce kursuna kaydolmaya karar verdiniz ve hatta kaydoldunuz. Umarız bu yazımızı okuduktan sonra buna karar vermişsinizdir çünkü göz önünde bulundurmanız gereken birçok noktayı sizinle paylaştık ve bu önerilere uymanız doğrultusunda kaydolduğunuz kurstan memnun kalacaksınız demektir. Kursun kendisinden bağımsız olarak, alacağınız verimi arttıracak birkaç önerimiz daha olacak sizlere. Tabii sadece İngilizce kursuna gitmekle iş bitmiyor. İngilizceyi bir kurs desteğiyle öğrenmeyi seçtiyseniz, İngilizcenizi geliştirmenizi sadece kurstan ve öğretmenlerinizden beklememelisiniz. İşin sorumluluğunun yarısı onlardayken diğer yarısı da sizde. Öğrenmenizi iyi takip eder ve kurstan alacağınız verimi maksimuma çıkarmak için bu vereceğimiz önerileri de kursa başladıktan sonra uymanızı öneririz.

  • Dersine Gireceğiniz Öğretmenlerle Uyum ve İletişiminize Özen GösterinKursta karşılaştığınız öğretmenlere, onlar bir büyücüymüş ve bir sihirle sizin hiçbir katkınız olmadan İngilizceyi öğretecekmiş gibi davranmayın. Öğretmenlerin hazırlayacağı iksirde sizin de katkınız olacağını unutmayın. Verilen ödevleri eksiksiz yapmanız gerekecek ve ders planında uygulanması gereken hangi aktivite varsa aktif rol almanız gerekecek. Derslere katılım göstermezseniz, derste izole olur ve sadece başkalarının nasıl öğrendiğini izlersiniz.
    •  Katılımcı olun ve bol bol öğretmeninize sorular sorun. Kafanıza takılanları ne kadar hızlı giderirseniz o kadar birikmesini önlersiniz.
    • Verilen ödevleri ve görevleri yerine getirmeye çalışın. Çünkü o ödevler sizin gelişiminizde büyük katkıları var.
    • Öğrenmeye açık olduğunuzu belli edin. Bu sayede hem öğretmenlerinizin işini kolaylaştırmış olursunuz hem de öğreniminizi.
    • Grupça yapılan aktivitelerden kaçmayın. Bilmelisiniz ki, akranlarınızdan öğreneceğiniz çok şey var. Yaşınız kaç olursa olsun birlikte eğlenceli aktivitelerle öğrenmek çok daha keyifli olacaktır.
    • Öğretmenlerinizle iletişiminize özen gösterin ve olabildiğince onlarla sohbet etmeye çalışın. Bu konuşma becerinizi olumlu yönde değiştirecektir.
    • Materyallerinizi eksiksiz derse götürün. O gün o ders materyal olmadan işlenemiyorsa, bir dersten oldukça geri kalabilir hem de öğretmeninizi üzebilirsiniz. Materyallerinizi eksiksiz derse götürmeye özen gösterin.
  • Sınıf Ortamında Öğrenirken Alacağınız Verimi Maksimuma Çıkarın
    Sınıf ortamında öğrenmek kimimiz için kabusken kimimiz için de eşsiz bir fırsat. Sınıf ortamında öğrenmek sizin için bir kabussa kursa gitmenizi önermeyiz tabii ki fakat sınıf ortamında daha iyi öğrendiğinizi düşünüyorsanız bu durumdan alacağınız keyfi ve verimi maksimuma çıkarmak sizin elinizde.

    • Akranlarınızla ya da sevdiğiniz insanlarla dolu bir sınıf düşünün. Birlikte dil öğrenmek oldukça keyifli olmaz mı? Bu durumu keyifli hale getirecek kişi öğretmenler ve ders planları olsa da, birbirinizden öğreneceklerinizi de yıllarca unutmazsınız.
    • Grup aktivitelerinde katılımcı ve istekli olun. Utanılacak hiçbir şey olmadığını bilin ve ne kadar interaktif etkinliğe katılır ve konuşmaya çabalarsanız, İngilizceyi de o kadar kolay öğrenir ve konuşabilirsiniz.
    • Sınıf arkadaşlarınızla gündelik hayatta da, her durumda olmasa da, arada İngilizce sohbet etmeyi deneyebilirsiniz. Bu hem çok eğlenceli olacak hem gündelik dilde İngilizce konuşmaya da kendinizi alıştırabileceksiniz.
    • Arkadaşlarınıza anlamadıklarınızı sormaktan çekinmeyin. Bazılarımız bazı konularda daha üstün başarı elde edebiliyor. Bundan yararlanmak utanılacak bir şey değil tam tersi oldukça iyi bir şey. Bu fırsatı kaçırmayın ve akranlarınıza, sınıf arkadaşlarınıza anlamadığınız konularda danışarak dil öğreniminizi kolaylaştırın.
  • Derslerde Yaptıklarınızı Kaydedin/ Saklayın

    • Kursa gittiğiniz zaman gün içinde birden fazla derse gireceksiniz.
    • Her girdiğiniz derste olanları kaydetmek sizin için zaman alıcı olur ve gereksizdir. Fakat size çok katkısı olmuş ve müthiş bir verim aldığınızı hissettiğiniz derslerde yaptıklarınızı akşam eve döndüğünüzde İngilizce bir şekilde yazabilirsiniz.
    • Bunun yanı sıra ders içinde dağıtılan çalışma kağıtlarını da çöpe atmak yerine, bir dosya içinde biriktirmenizi öneririz.
    • Kursunuzun süresi sonuna geldiğinizde dönüp tekrardan bir göz gezdirirseniz hem neler yaptıklarınızı hatırlayacak hem de hala hatırlayıp hatırlamadığınız konuları görmüş olacaksınız.
    • Ders içinde yapılanların günlüğünü tutmak hem daha sonrasında okuduğunuzda neler öğrendiğinizi görmenizi sağlayacak hem de ne kadar gelişme kaydettiğinizi somut bir şekilde görmenizi sağlayacak.
    • Ne kadar geliştiğinizi görmeniz adına bir diğer yapmanız gereken şey ise, kurs süresinde girdiğiniz sınavların ya da ölçme değerlendirme yapılan herhangi bir İngilizce dersi çalışmasının sonuçlarını kaydetmek ve böylece kurs bittiğinde ne kadar gelişme kaydettiğinizi gözlerinizle de somut bir şekilde görebilecek ve mutlu olacaksınız.
    • Kursa devam ederken de gelişmenizi ara sıra takip ederseniz, ne kadar gelişme kaydettiğinize bağlı olarak, az gelişme kaydediyorsanız bunun üzerine çalışmalar yaparak da kurs bitene kadar gelişme hızınızı arttıracak çalışmalar yapabilirsiniz.
  • Sınıf Arkadaşlarınızla ya da Öğretmeninizle Mektuplaşın
    • Günümüz teknolojisi, zamanın en önemli iletişim aracı olan mektuplaşmayı unuttursa da, İngilizce yazma becerinizi oldukça geliştirebilme gücüne sahip.
    • Bu yöntemi çok demode buluyorsanız alternatif olarak mail ya da başka uygulamalar üzerinden mesajlaşmayı da deneyebilirsiniz fakat mail ve mesajlaşma yolu çok daha pratik ve emek istemediğinden, mektuplaşmak kadar etkili bir yöntem olmayacaktır.
    • Mektup yazarken yazma becerinizi geliştirecek, gramer kurallarına dikkat edecek, üzerine oldukça düşünerek olabildiğince tek kerede çok şey yazacaksınız. Dolayısıyla daha çok özen göstereceksiniz.
    • Yazdığınız mektubu ister öğretmeninizle paylaşın isterseniz de seçtiğiniz birkaç sınıf arkadaşınızla. Haftaiçi bir gün belirleyip, o gün geldiğinde de hem yazdığınız mektubu istediğiniz kişiyle paylaşacak hem de size yazılan mektubu merakla bekleyeceksiniz.
    • Bu keyifli ve heyecan verici yöntemi öğretmeninizle yaparsanız, cümlelerinizdeki hataları düzeltmeni açısından daha yararlı olabilir fakat öğretmeniniz yeterli zamana sahip değilse, arkadaşlarınızla yapabilir ve kasılmadan keyifli konular hakkında yazışabilirsiniz.
    • Yazdığınız ilk mektuptan, derslerinizin bittiği zaman vereceğiniz son mektuba kadar tüm mektupları tekrar okuduğunuzda, hem yazma becerinizin ne kadar geliştiğini görecek hem de ilk yazmaya başladığınız zamanlardaki hatalarınıza belki de güleceksiniz.
    • Hem bireysel başarınızı takip edebilmeniz açısından yararlı hem de genelgeçer ders çalışma şekillerinden uzak etkili ve eğlenceli olan bu yöntemi denemenizi mutlaka öneririz. İngilizce kursuna koşarak gitmenize sebebiyet verebilir bizden söylemesi! 😊

6. İngilizce Kurs Seviyeleri

Bir kursa kaydolmadan önce amacınızın kurs fiyatlarını değiştireceğinden bahsetmiştik. Seviyeniz de sınıfınızı değiştirecektir. Kursa kaydolurken gireceğiniz seviye belirleme sınavıyla seviyenizi belirledikten sonra sizi düşük ya da yüksek olarak ayrı sınıflara alabilecekleri gibi genelgeçer İngilizce seviyelerine göre de sınıflara koyabilirler. Bu genelgeçer İngilizce dil seviyelerini bilmiyor olabilirsiniz diye bunları da ayrı başlıklar altında vermek istedik ve belirlenen seviyede nasıl derslerle karşılaşabileceğinize dair bilgiler verdik.

Temel Seviyede İngilizce (A1-A2)

Beginner ve Elemantary olarak geçen bu iki seviye başlangıç seviyeleri olarak geçmektedir.

  • Bu seviyedeki öğrenciler basit cümle kalıplarını anlayabilir ve basitleştirilmiş paragrafları kolaylıkla okuyabilir ve anlayabilir.
  • Temel olan deyim ve sözcükleri genelde bilirler.
  • Sözlük yardımıyla uzun cümlelerle iletişim kurabilirler.
  • Temel ve kısa deyimleri bilir ve cümle içinde kullanabilirler.
  • Gündelik konuşma dilinde geçen diyalogları ya da konuşmaları yavaş olduğu sürece anlayabilir ve bu şekilde iletişim kurabilirler.
  • Kursta göreceğiniz derslerde bu doğrultuda günlük yavaş konuşmalara yer verilecek ve temel bilmeniz gereken kelimeler öğretilecektir.
  • Ders içinde bol bol konuşma pratikleri yapılacaktır. İngilizce öğrenme amacınıza göre ders içeriğinin değişeceğini hatırlatmak isteriz.
  • Seviyeniz dahilinde kolayca anlayabileceğiniz ve sizi biraz zorlayabilecek fakat kelime bilginizi ve okuma becerinizi arttıracak paragraflarla çalışacaksınız.

Orta Seviyede İngilizce (B1)

Pre-Intermediate olarak geçen bu seviyede olan öğrencilerin okuma ve yazma becerileri biraz daha gelişmiştir.

  • İlgi alanlarıyla ilgili yazıları sözlük yardımıyla okuyarak anlayabilirler.
  • Okuduklarını anlama becerileri ortalamadır.
  • Aletlerin kullanma kılavuzlarını anlayabilir ya da yiyecek tariflerini basit bir dilde yazıldığı sürece anlayabilirler.
  • Duygu düşünce ve deneyimlerini basit bir İngilizceyle anlatabilirler.
  • İleri seviyede olan ve ilgi alanı dahiline giren bir konuşmada bilmedikleri kelimeleri tahmin ederek konuşma bütününü anlayabilirler.
  • Günlük konuşmaları ve diyalogları kolayca dinleyebilirler.
  • Gittiğiniz kursun derslerinde bu seviyenin sınıfındaysanız, derslerde genelde anadilinizi kullanmanıza izin verilmeyecektir.
  • Bol konuşma pratiği yaptırılacaktır.
  • Okuduğunuzu daha çok anlamanıza yönelik paragraf okuma ve bu paragrafa göre olan sorulara cevap verme aktiviteleri yaptırılabilir.
  • Grup çalışmaları arttırılacak ve sınıf ortamındaki arkadaşlarınızla iletişiminiz dil gelişiminiz adına yoğunlaştırılacaktır.
  • Kelime bilginiz üzerine de daha spesifik kelimeler üzerine çalışılacak ve öğrenmeniz gerektiği gibi gelişecektir.

Orta Üstü Seviye İngilizce (B2)

Intermediate olarak geçen bu İngilizce seviyesi B1( Pre-Intermediate) e göre bir tık daha gelişmiş bir seviyedir.

  • Bu seviyedeki öğrencilerin okuma hızları ve anlama becerileri daha da gelişmiştir.
  • İlgi alanı dışındaki metinleri de sözlük yardımıyla rahatlıkla anlayabilirler.
  • Grameri cümle içinde daha az hatayla kullanabilirler.
  • Mantıklı bir paragraf yazısı ya da arkadaşlarına mektup/mail gibi iletişim araçlarıyla yazı yollayabilirler.
  • Mesleki ya da akademik konularda konuşulan bir konuşmayı anlayabilirler.
  • Canlı komedi şovlarını ya da mini dizileri altyazıdan çok yararlanmadan anlayabilirler.
  • Kurstaki derslerinizde seviyenizi zorlayıcı ve sizi daha da geliştirecek tarzda etkinlikler ve aktiviteler yapılacaktır.
  • Anadilinize kullanmanıza asla izin verilmemelidir.
  • Anadili İngilizce olan öğretmenlerle daha kolay anlaşabileceksiniz.
  • Grup içi konuşma aktiviteleri ve sınıf ortamında öğretmen tarafından oluşturulmuş tartışma konuları arttırılacak ve daha ciddi konular üzerinde İngilizce tartışacaksınız.
  • Öğrenmeniz gereken kelime grupları daha da zorlaşabilir. Kelime hazneniz bu anlamda daha çok gelişecektir.

İleri Düzeyde İngilizce (C1)

Advanced adı verilen bu seviye anadili İngilizce olan birinin İngilizcesine yakın olan seviyelerden biridir.

  • Nadiren sözlük kullanarak her türlü paragraf ve makaleleri kolayca anlayabilirler.
  • İlgi alanı dışında ya da mesleki anlamda yeterlik isteyen konularda ayrıntılı metinler yazabilirler.
  • Sözlük kullanmadan mektup ya da mail gibi kişisel yazılar yazabilirler.
  • Anadili İngilizce olan bir insanla sohbet edebilir ve bu sohbeti uzun süre sürdürebilirler.
  • Günlük dilde söylenen bilindik ya da bilinmedik çoğu deyimi anlayabilir ve kullanabilirler.
  • Kurstaki derslerinizde anadilinizi kullanmak yasaklanmalıdır. Her türlü beceriniz nerdeyse yeterlik düzeye gelmiştir fakat bunun üzerine daha da geliştirecek aktiviteler yaptırılabilir.
  • Derste ileri düzeyde ingilizce konuşulan ses kayıtları dinletilebilir ve bu ses kayıtlarını kullanarak çeşitli aktiviteler yaptırılabilir. (Boşluk doldurma, soru cevaplama vb.)

Yeterlilik Düzeyde İngilizce (C2)

Proficiency olarak geçen bu İngilizce seviyesi de ikinci dilini öğrenen birinin varabileceği en son seviyedir. Bu demek değildir ki bu seviyeye ulaşan bir insanın öğreneceği bir şey kalmamıştır. Tabii ki bu seviyedeki insanların da öğrenmesi ve geliştirmesi gereken birçok şeyi olacaktır.

  • Kendi anadilimizi öğrenme sürecimizden yola çıkarsak, dil öğrenmenin yaşam boyu süregelen bir durum olduğunun farkına varırsınız.
  • Gün içinde bir televizyon şovunda, belgeselde ya da günlük hayatta sohbet esnasında bile arkadaşlarımızdan bir şeyler öğrenebiliyor ve dil ilgili gerek kelime haznemize gerek konuşma tarzımıza ekleyebiliyoruz.
  • İngilizcede yeterlik düzeyine gelen insanlar da kursa yazıldıklarında amaçları akademik ingilizce ya da sınav ingilizcesi olabilir.
  • Bu tarz İngilizce öğrenme amaçlarında ihtiyacınız olan sınav taktikleri ya da mesleki kelime gelişimi olacaktır. Kurslardaki dersleriniz de bu doğrultuda olacağından, öğrenmeniz gereken ne kadar çok kelime olduğunu görecek ve aslında gireceğiniz sınav için taktik eksiğiniz olduğunu farkedeceksiniz.

7. İngilizce Kursları Tek Başına Yeterli Mi?

İngilizce öğrenmek üzerine biraz araştırma yaptıysanız, bu işin ne kadar emek istediğini anlamışsınızdır. Dolayısıyla İngilizceyi sadece okulda öğrendiğiniz kadarıyla ya kurslarla öğrenmek çok da kalıcı olmayacaktır. Sorumuzun cevabına sadece iki cümleyle ulaştık. Yeterli değil. Eve gittiğinizde de İngilizcenizin üzerine eklemek için yapacağınız şeyler olmalı. İngilizceyi gerçekten iyi bir seviyede öğrenmek istiyorsanız, onu bir şekilde hayat tarzınız haline getirmelisiniz. Bu başlık altında da onu nasıl hayat tarzınız haline getirebileceğinizin ipuçlarına yer verdik.

  • İngilizceyi benimseyin: Kişisel gelişim kitabının bir altbaşlığı gibi olsa da doğru. İngilizceyi benimsemezseniz onu hayatınızın bir parçası haline getirmezseniz İngilizceyi yavaş yavaş unutursunuz.
    Bu işe, telefonunuzun dilini İngilizce yaparak başlayabilirsiniz. Günlük hayatta en sık kullandığımız iletişim aracı olan telefonun dilini İngilizce yaptığınız an hem gözünüz alışacak hem de telefonla ilgili birçok kelimeyi kalıcı olarak öğrenebileceksiniz.
  • İngilizce Gazete Okuyun: Günümüzde yavaşça yerini sosyal medyaya bırakan gazeteler aslında günlük yaşamdan haberdar olacağımız en iyi araçlardan biri. Kağıt olarak alıp okumasanız bile telefonunuza indirebileceğiniz birçok haber uygulaması mevcut.
    Gündemi İngilizce takip ederek hem dünyadan haberdar olacak hem de ülkenizde olan zaten bildiğiniz haberleri İngilizce dilinde okuyarak pekiştirebileceksiniz.
    Haber okuyabileceğiniz bir telefon uygulaması olarak verebileceğimiz en iyi örneklerden biri : Bundle. App Store ve Google Playden kolayca indirebileceğiniz bu uygulamada her türlü ilgi alanınıza hitap edebilecek tarzda haberler mevcut.
  • İngilizce Dilinde Eserler Okuyun: İngilizce öğrenmenin en iyi yanlarından biri de özellikle İngiliz edebiyatını yazıldığı dilde okuyabilmek ve yazarın aslında ne dediğini tercüman aracılığı olmadan kendiniz anlayabilmektir.
    Birçok dünya eserinin kendi dili İngilizcedir. Bunları araştırın ve içlerinden ister Türkçesini okuduklarınızı tekrar İngilizce okuyun isterseniz yepyeni bir kitapla başlayın size kalmış.
    Eğer başlangıç ya da orta seviyelerdeyseniz önceden Türkçesini okuduğunuz kitapların İngilizcelerini okumakla başlamanızı öneririz ya filmini izlediklerinizin kitaplarını okursanız filme aşina olduğunuz için kitabı daha kolay çözebilir ve okuma becerinizi geliştirebilirsiniz.
    Sınıf arkadaşlarınızla ortak bir kitap belirleyip, belli bir zaman içinde okuyup sonrasında tartışma günleri yapabilirsiniz. Akranlarınızla birlikte okuyup sonrasında kitap hakkında İngilizce tartışma yapmak hem çok keyifli olacak hem de birçok becerinizi geliştirmenize yardımcı olacaktır.
  • Sınıf Arkadaşlarınızla Konuşma Buluşmaları Düzenleyin: Kursun bir diğer faydalı yanıysa İngilizce bakımından sizinle benzer seviyede birçok insanla tanışma fırsatı veriyor olmasıdır.
    Sınıf arkadaşlarınızla kurs dışında istediğiniz bir yerde (kafe, park vb.) buluşup İngilizce konuşma buluşmaları düzenleyebilirsiniz.
    Kafa yapınızın uyuştuğu insanlarla İngilizce bir şekilde istediğiniz her konudan sohbet etmek sizi hem rahatlatacak hem de konuşma becerinizi geliştirecektir.
    Bunun yanı sıra sadece sınıf arkadaşlarınızla olmasa bile dışarda bazı gruplar konuşma grupları oluşturup rastgele bir mekanda sohbet edebiliyorlar. Birbirlerini tanımasalar bile orada tanışıp sohbet ediyorlar. Bu meetingler birkaç öğretmen koordinatörlüğünde gerçekleştiğinden, yapılan sohbetlerde uzman kişilerin de katılıyor olması daha etkili bir şekilde gelişme kaydedebileceğinizi gösterir.
  • İngilizce Günlük Yazın: İngilizceyi kolayca günlük hayatınızın bir parçası haline getirmenin bir diğer yolu ise günlük yazmak.
    O gün içinde neler yaşadıklarınızı İngilizce bir şekilde yazmanız hem İngilizce yazma becerinizi geliştirecek hem de İngilizce düşünebilme yeteneğinizi arttıracaktır. Bu da daha hızlı konuşmanızı sağlayacak.
    Yazdığınız günlüğü başladığınız günden bu yana takip ederseniz, başladığınız zamanlarda yaptığınız hataları gözden geçirme şansı bulur ve ne derece geliştiğinizi gözlemleyebilirsiniz.
    Günlük yazmak, insanı rahatlatan bir aktivite olduğundan bunu bir görev olarak değil fakat kendi dilinizde içinizi döküyormuş gibi yaparsanız daha iyi hissedeceksiniz.

8. İngilizce Kursları Hakkında Kafanıza Takılabilecek Sorular

Soru: İngilizceyi Öğrenmek İçin Ne Kadar Süre Kursa Gitmeliyim?

Bunun süresi size bağlı. İngilizce kurslarda genelde İngilizceyi öğrenme amacınıza göre ve İngilizce seviyenize göre bir ders süresi belirliyor sizlere. Dolayısıyla bu işe nerden başladığınız ve ne için başladığınız önemli.

Soru: Yıllardır İngilizce öğrenmek için kursa gidiyorum fakat neden gelişme katedemiyorum?

Dil öğrenmek emek ister. Öncelikle bunu bilmelisiniz. Ne kadar kursa da gitseniz, özel ders de alsanız kendiniz üzerine bir şey katmıyor ve sadece aldığınız derslerle yetinmeye çalışıyorsanız İngilizcede istediğiniz gelişmeyi elde edemezsiniz. İngilizceyi hayatınızın bir parçası haline getirir ve kurslara da sadece aldığınız ek bir destek gözüyle bakarsanız hem daha kalıcı bir gelişme katedersiniz hem de bir zaman sonra kurs desteğine ihtiyacınız kalmaz.

Soru: Online kurs dersleri mi daha etkili yoksa normal kurslar mı daha etkilidir?

Bu sorunun cevabı için birçok değişken vardır. Yaşadığınız şehir, bütçeniz ve öğrenme stiliniz gibi. Büyükşehirde yaşamıyorsanız ve yaşadığınız şehirde kendinize göre bir kurs bulamadıysanız online kursları deneyebilir ve oldukça verim alabilirsiniz. Yüksek bir bütçeniz yoksa da online kurslar daha iyi olabilir fakat seçici olmalı ve iyi araştırmalısınız. Malum internet tehlikeli bir platform. Öğrenme stilinize göre de sınıf ortamında akranlarım ve seviyeme yakın öğrencilerle daha iyi öğrenirim diyorsanız normal kursları öneririm.

İngilizce CV hazırlama hakkında bilgi almak istiyorsanız buraya tıklayarak İngilizce CV hazırlama rehberimi okuyabilirsiniz.

İngilizce okuma yaparken zorlanıyorsanız ve bu konuda tavsiyeye ihtiyaç duyuyorsanız buraya tıklayarak İngilizce okuma konusunda zorlananlar için hazırladığımız rehbere göz atabilirsiniz.

Yeni İngilizce kelimeler öğrenmek istiyor fakat öğrenirken zorlanıyorsanız sizin için hazırladığım İngilizce kelime öğrenme rehberine buraya tıklayarak göz atabilirsiniz.

1 thought on “İngilizce Kurs Arayanlara İpuçları”

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

This site uses Akismet to reduce spam. Learn how your comment data is processed.